KALELİ ORHAN

Gerek yazdığı yöre temalı şiirler, gerekse büyük şehirlerde Hemşin üzerine yaptığı kültürel aktiviteler, Orhan Bayramoğlu’nu yöremizde yetişmiş mühim bir kültür adamı kılmaktadır. Başarılı bir avukatlık kariyerinin önüne geçecek derecede tutkuyla bağlı olduğu memleketi; sağlığında her daim birinci önceliği olmuş; yöresinin kültür, tarih ve doğasına olan sevdası, hasretle bütünleşince dizelere dökülüp şiire dönüşüvermiş. Ömrü boyunca çeşitli yöresel dernek ve organizasyonlarda aktivitelerde bulunup, özellikle Hemşin kültürünün yaşatılması ve tanıtılması faaliyetlerine öncülük etmiştir. En fazla övgüye mazhar olan yanı ise kendisinden sonra yetişen kuşaklara olan yardım ve hoşgörüsüdür.

Orhan Bayramoğlu, Çamlıhemşin’in Yazlık, yani eski adıyla Varoş köyünden Bayramoğlu kabilesine mensuptur.  Babasının adı Yusuf, annesinin adı Fevziye’dir. 1936 yılı Ekim ayında Pazar’da dünyaya gelmiştir. Ataları, Kaleli ve Varoşlu birçok ailenin yaptığı gibi yayla köyünde yaşamanın özellikle kış aylarında sunduğu güç hayattan kurtulmak amacıyla Pazar’ın Kocaköprü (Abdoğlu) köyüne yerleşmiştir. İlk başlarda soyisimleri Güldoğan’dır. Yedi yaşına geldiğinde, Yücehisar (Lamğo) köyünde bulunan ilkokula başladı. Başarılı bir eğitimden sonra 1948 yılında Pazar Ortaokulu’na kayıt oldu. 1951 senesinde Rize Lisesi’ne başladıysa da ücretsiz yatılı sınavını kazanan iki kişiden biri olmayı başardı ve böylece İzmir Atatürk Lisesi’ne kayıt oldu. Bu dönemde ciddi sağlık sorunları yaşaması nedeniyle İstanbul Haydarpaşa Lisesi’ne nakil olundu.

Yine de lise son sınıfta bir yıl ara vermek zorunda kaldı ve istirahat için memleketine döndü. 1955-1956 yıllarına tekabül eden bu yıllarda Pazar’ın Yemişlik (İlastas) köyü ilkokulunda vekil öğretmenlik yaptı. Sağlık sorunları hallolunca liseyi tamamladı ve mühendis olabilmek için İstanbul’da teknik bir üniversiteye girmeye çalıştı, ancak teknik üniversiteler o yıllarda sınavla değil ücretle öğrenci alıyordu ve ilgili ücreti tedarik edemediği için ücretsiz öğrenci alan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kayıt oldu ve başarıyla mezun oldu.

Babasının, kardeşi Özcan’ı okutmayı düşünmemesi nedeniyle, kardeşini okutabilmek adına ani bir kararla “askeri öğretmenlik” için ilgili mercilere başvuru yapar. Böylece 1962 yılında Ankara’nın Haymana ilçesi Karagedik köyünde yedek subay olarak göreve başlar. Bu görev sadece köy ilkokullarında mümkün olduğundan, ilçe merkezine atanabilmek için hemşehrileri Tevfik İleri ve İzzet Akçal’a başvurarak Kırıkkale ilçe merkezine atanır ve ilk iş kardeşini yanına alır.  1965 yılında 5321 sicil numarası ile İstanbul Barosu’na kaydolur ve serbest avukatlığa başlar. İlk iş olarak “Güldoğan” olan soyadını “Bayramoğlu” olarak değiştirmiştir. 1966 yılı Temmuz ayında Fatma Nezahat Aksoy ile evlenir. Bu evliliğinden Arzu, Derya, Yusuf ve Cenk adında dört çocuğu olmuştur.

Meslek hayatını düzene koyduktan sonra memleketi ile ilgili cemiyet çalışmalarına başlar. İlk olarak “Hemşin Yüksek Tahsil Talebe Cemiyeti”nin kurucuları arasında yer alır ve uzun süre derneğin başkanlığını yürütür. Başkanlığı döneminde Kadıköy’de derneğe bir bina kazandırılır. Dernek sayesinde durumu müsait olmayan birçok hemşehrisinin dava işlerinde ücretsiz olarak avukatlık görevini ifa etmiştir. Bu yıllarda memleketi üzerine yazdığı şiirleri Kaleli Orhan mahlasıyla “Sen ve Tulum” adlı küçük kitapta toplayıp yayınlamıştır.

Dernek, Hemşin yöresi kültürü ve halk oyunlarının yaşatılması hususlarında etkin faaliyetler yürütmüştür. Sonradan derneğin adı “Hemşin Dayanışma ve Yardımlaşma Cemiyeti” olarak değiştirilmiş ve bu dernek günümüze “Hemşinliler Eğitim ve Kültür Derneği” olarak ulaşmayı başarmıştır. Bayramoğlu, ölene dek bu derneğin onursal başkanı olmuştur.

Orhan Bayramoğlu, yöre üzerine yapılan her türlü kültürel çalışmaya maddî ve manevî destek olmuştur. 2008 yılında Hemşin’in Akyamaç (Tecina) köyünden olan halk şairi Ziya Küçük’ü keşfetmiş ve onun şiirlerini “Güz Yeşili” adlı 500 sayfalık bir kitapta toplamıştır. Dört yıl sonra 2012’de Ziya Küçük’ün diğer şiirlerini “Sessizliğin Sesi” adıyla yayınlamıştır.

Memleketine her gelişinde gerçek köyü Varoş’a çıkan Bayamoğlu, mutluluğu; “Bulunduğu şartlara uymasını bilen, çekilmez gibi görünen çilede bile eğlenceli bir taraf bulabilen insan, mesuttur.” özdeyişi ile ifade etmiştir. Orhan Bayramoğlu, 11 Ocak 2013 günü yakalandığı amansız hastalığa yenik düşerek hayata gözlerini yumdu.


1 Varoş köyü aslında Kale köyünün karşısında bulunan ayrı bir köy olmasına rağmen, bu iki yayla köyü, yörede çoğu zaman “Kale” adında tek bir köy olarak bilindiğinden ve Varoşlu insanlar da çoğu kez “Kaleli” olarak nitelendirilğinden, Orhan Bayramoğlu da “Kaleli Orhan” unvanıyla meşhur olmuştur.

2 Kardeşi Özcan Bayramoğlu’nu 1976 yılına kadar okutur ve onun da tahsilli bir insan olmasını sağlar.