Haftada en az iki kez balık yiyorsanız, sağlığınızı koruyorsunuz demektir. Yapılan araştırmalar düzenli olarak balık yemenin fiziksel ve ruhsal sağlığımıza iyi geldiğini gösteriyor.
Balık tüketmenin sağlığımıza yararları
Kalp hastalığını ve felci önler: Balıkların hepsi yararlıdır, fakat kalbi koruyan omega-3 yağı bakımından somon, ton, sardalya, ringa, alabalık, morina, uskumru, kefal ve barbunya balıkları daha zengindir.
Kolesterol metabolizmasını ayarlar: Balıkta bol miktarda bulunan Omega-3, damar genişletici, agregasyon önleyici etkisi vardır. Bu özelliklerinden dolayı kalp ve damar hastalıklarına karşı korunma sağlar.
Kemikler için yararlıdır: Ton, sardalya gibi konserve balıklar ve yumuşacık kılçıklarıyla beraber yenilebilecek küçük balıklar, süt ürünlerinin yanında beslenmenizde daha fazla kalsiyum bulundurmanın en iyi yoludur.
Şeker hastaları için yararlıdır: Şeker hastaları, kalp hastalığı ve felç riskinden daha çok etkilendikleri için balık yemek onlar için yararlıdır.
Astım tehlikesini azaltır: Bazı bulgulara göre, haftada birden fazla, özellikle de yağlı balıklardan yiyen çocuklarda astıma tutulma oranı, fazla balık yemeyen çocuklara göre daha azdır.
Balık prostat kanserini önler: Omega - 3 yağlarının antikanserojen etkisi çeşitli araştırmalar sonucu ortaya konulmuştur. Bilim adamları Omega - 3 yağlarınca zengin bir diyetin tümör ve metastas oluşumunu azalttığını belirtiyorlar.
Balık kırışıklara karşı etkilidir: Avustralya’da yayınlanan bir araştırma, beslenmenin cilt yaşlanmasıyla ilintili olduğunu ortaya koydu. Balık yiyen insanların cildinin daha az yaşlandığı, kırışık sorunuyla daha geç tanıştığı görüldü.
Balık yemek mutluluk ve enerji kaynağıdır: Serotonin ‘rahatlık, mutluluk’ hisleriyle bağlantılı önemli bir sinir iletkeni. 11 ülkede yürütülen araştırmalar, depresyon oranıyla tüketilen balık miktarının ters orantılı olduğunu gösteriyor.
Balık yiyen kadınların çocukları daha zeki olur: İngiltere’de yapılan bir araştırma hamileliklerinde balık yağı açısından zengin bir diyet uygulayan kadınların çocuklarının daha zeki, daha çevik olduklarını ortaya koydu.
Balık yemek için bütçenizi zorlamaya gerek yoktur: Bazı balıklar pahalıdır ama ucuz balıklar da bulunmaktadır. Et ve tavukta olduğu gibi, balığın yağlarını ayırmaya gerek yoktur. Böylelikle paranızı sokağa atmamış olursunuz.
Yağ oranı azdır: İçinde sağlık için önemli olan Omega-3 yağı bulunmasına karşın, balıklar genel olarak daha az yağlıdır, kilo aldırmazlar.
Bunaklık ve Alzheimer riskini azaltır: Balıkta bulunan yağ asidi beyindeki iltihaplanmayı önleyebiliyor, beynin ve sinir hücrelerinin gelişmesini sağlıyor, böylece bunaklık ve alzheimer riskini azaltıyor.
Kanser: Yapılan bir araştırmada, kanser hücrelerini besleyen maddelere balık yağını karıştıran uzmanlar, bu uygulamanın kanser hücrelerini “intihara zorladığını” belirledi.
Türkiye Ne kadar Balık Tüketiyor?
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de balık tüketimi, önerilen miktarların oldukça altında bulunuyor. Türkiye’de kişi başına balık tüketimi yılda 8 kilogram iken, dünyada ortalama 16 kilogram, Avrupa Birliği’nde (AB) ise 22 kilogram olarak gösteriliyor. Olumlu etkilerin sağlanabilmesi için haftada en az 2 kez (300gr.) balık tüketilmesi öneriliyor. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seraceddin Çom, balık tüketiminde dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundu.
Balığın insanların en eski besin kaynaklarının başında geldiğini, protein içeriği ve A, D, K ve B grubu vitaminler (B1, B2, B6, B12) açısından zengin olduğunu belirten Çom, iyot, selenyum, fosfor, magnezyum ve çinko mineralleri bakımından da iyi bir kaynak olan balığın, insan vücudunda üretilemeyen ve bu nedenle mutlaka besinler yoluyla vücuda alınması gereken yağ asitlerinden olan çoklu doymamış yağ asitleri, EPA (eikosapentoenoik asit) ve DHA’nın (dokosaheksaenoik asit) en önemli kaynağı olduğunu söyledi.
EPA ve DHA’nın Türkiye’de oldukça sık görülen kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı ve kanser gibi pek çok hastalıktan korunmada önemli sağlık etkilerine sahip olduğunu vurgulayan Çom, olumlu etkilerin sağlanabilmesi için haftada en az 2 kez (300g.) balık tüketilmesinin önerildiğini belirtti. Çom, ‘’Ancak Türkiye’de balık tüketiminin önerilen miktarların oldukça altında. Türkiye’de kişi başına balık tüketimi yılda 8 kilogram iken dünyada ortalama 16 kilogram, Avrupa Birliğinde (AB) 22 kilogramdır. Bu nedenle tüketiminin artırılması teşvik edilmelidir’’ diye konuştu. Türkiye’de en çok balık tüketen illerden biri olsak da yine de az!
Balık av sezonu açılıyor. Artık özlediğimiz lezzetleri sofralarımızda tekrar göreceğiz.
Eylül 1’de balıkçılar Vira Bismillah diyor.
Karadeniz’de En Çok Tutulan Ve Tüketilen Balık Türleri:
Hamsi
Hamsi balığının hem Karadeniz’de hem de Marmara denizinde yaşam alanı bulunmaktadır. Sürüler şeklinde yaşarlar ve boyları 18cm olabilir, balıkçılık tabiri ile ince balık cinsindendir. Sivri baş yapıları ve Karadeniz haklının fiziksel yapısı gereği Karadenizliler ile özdeşleşmiştir.
Palamut
Palamut balığı, Karadeniz’in ılık ve sıcak kıyı şeridinde yaşayan iri cins bir balık türüdür. Keskin dişlere sahip olan palamut, ağız yapısına bakıldığına etçil olduğu görülür. İnce balık sürüleri ile beslenen ve sürü halinde yaşayan bir balık türüdür.
Lüfer (Çinekop)
Lüfer balığının en bilinen özelliği saldırgan bir yapıda olmaları ve kendilerinden büyük ırklara sahip balıkları avlayabilmeleridir. Çift sırt yüzgeci iri dişlere sahip güçlü çeneleri ile tüm ince balık sürülerinin sığ denizlerdeki kabusudur.
Mezgit
Mezgit balığı, Marmara ve Karadeniz’de oldukça bol bulunurlar. En irileri 40 cm kadar olmaktadır. Hamsi sürülerini takip ederek avlanan mezgit balığı, kış sonu ilk bahar başlarında üreme dönemine girer. Beyaz eti ve lezzeti sayesinde bol tüketilen iri sınıf balıktır. Her mevsim balıkçılarda bulunabilir.
İstavrit
Uskumrugiller ailesinin temsilcilerinden olan istavrit balığı, ılık ve sıcak denizlerde yaşayan küçük boyutlu bir balık türüdür.İstavrit, yanlardan basık bir görünümü olan, gözleri iri, dişleri küçük ve ince, kuyruğu çatallı bir balıktır. İstavrit, Atlas Okyanusu, Akdeniz, Marmara ve Karadeniz’de yaygın bulunur. Ortalama 20-30 cm uzunluğa sahip istavritin sırtı yeşilimtırak mavi veya grimsi kahverengidir.
Kaynak: www.ntv.com.tr