Avrupa Şampiyonası’nda 1. olarak büyük başarı elde eden Rafting Türk Milli Takımı, Japonya Osakka’nın Miyşi şehrinde Ekim ayına düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda dünyanın en iyisi olabilmek için 22 ülke ile verdiği kıyasıya mücadelede adını Milli Takım tarihine altın harflerle yazdırdı. 23 kategoride yarışan Türk Milli Takımı U19 kategorisinde 1000 tam puanla 35 altın madalya kazanarak Dünya 1.’si oldu.
2-8 Ekim tarihleri arasında Japonya’da gerçekleştirilen Rafting Dünya Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil eden Rafting Türk Milli Takımı, toplamda 23 kategoride yarıştı. U19 ve U23 kategorilerinde yarışan Türk Milli Takımı, teknik heyet ile birlikte 19 Takım Antrenörü Yasin Makar, Milli takım koordinatörü Erdoğan Buçan ile Antrenörler Savaş İzmirli ve Hasan Basri Yazıcı tarafından eğitilen milli raftingciler, Efe Buçan, Doğuş Önçırak, İbrahim Kuk, Metin Babuç, Okan Günak, Onur Memoğlu ve Tarık Gürsoy, yarıştıkları Siprint 1, Slalom 1, Nehir inişi 1,Genel Klansman 1 alanlarından hepsinden 7’şer altın madalya, toplamda 35 madalya ile 1000 tam puan alarak Türk Milli Takımı tarihinde ilk kez Dünya Şampiyonluğu’nu kazanarak büyük sevinç yaşattı.
Teknik heyet ve sporcularının büyük bölümü Ardeşen, Pazar ve Rize sporcuları olan Rafting Milli Takımımız şampiyonada 22 ülkenin, 72 takımı ve 650 sporcusu ile yarıştı.
Rafting Milli Takımımızın Takım Koordinatörü Erdoğan Buçan’ın duygusunu ve tepkisini yansıttığı yazısı da yüreğimizi burkmuyor değil…
YOKSA BİZDE SAĞLAM KAFA YOKMU?
Erdoğan Buçan
Türkiyede spora verilen değer kitlelerin yığınlar halinde uyuşturulduğu afyonlanmış beyinler ve kumar sevgisi üzerinden hesaplanır ve spor deyince akla yukardaki tanıma en çok uyan şekli ile sadece futbolu getirir. Bunu tecrübe etmemiz maalesef çok acı ve ümit kırıcı olmuştur bizim için.
Türkiye spor tarihinde -ki buna tüm türk tarihinide ekleyebiliriz- bir müsabakada 35 altın madalyayı bir arada görmemişken, bizler sporun sadece futbol branşının itibar gördüğü bir ortamda ülkemize 35 altın madalya ve birde dünya şampiyonası 1.lik kupasını kazandıran talihsiz Raftigçiler, 22 ülkenin karşısında 5 kez istiklal marşımızı okutmanın ve bayrağımızı en üstte göndere çektirmenin gururunu kendi aramızda yaşamışız sadece.
Spor barış ve kardeşliktir ama aynı zamanda spor; ulusların barış zamanlarında düzenledikleri bir savaş oyunu, teknik, beceri ve strateji gösterileridir. Diğer uluslara benim ulusum güçlüdür, sağlıklıdır, zekidir mesajı verilir. O yüzden de bir kazananı bir galibi vardır. Biz Ülkemizden uzakta ülkemiz adına zaferler kazanırken yalnız değildik. Bütün dünya ulusları etrafımızdaydılar ve bizi alkışlıyorlardı. Fakat biz kendimizi zaferler kazanmış savaşçılar gibi görüp o gururla ülkemize dönerken kendi ülkemizde bu kadar yalnız kalacağımızı asla hayal etmemiştik.
Ulu önderin “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü şiar edinirsek “Arife tarif gerektirmez” kanaatindeyim....